SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CEMAAT VE’L-İMAME

<< 401 >>

DEVAM: 54. Kölenin Namaz Kıldırması

 

حدثنا محمد بن بشار: حدثنا يحيى: حدثنا شعبة قال: حدثني أبو التياح، عن أنس، عن النبي صلى الله عليه وسلم قال:

 (اسمعوا وأطيعوا، وإن استعمل حبشي، كأن رأسه زبيبة).

 

[-693-] Enes İbn Malik (r.a.) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmîştir: Sizin başınıza geçirilen ve kendisine görev verilen kişi başı kuru üzüm tanesi gibi (siyah ve kıvırcık olan) bir Habeşî köle bile olsa onu dinleyin ve ona itaat edin!

 

Tekrar: 696 ve 7142.

 

 

AÇIKLAMA:     Zeyn İbnü'l-Müneyyir İmam Buharî'nin kullandığı bu başlık hakkında şunları söylemiştir: "İmam Buharî, bunun caiz olduğunu açıkça ifade etmemiştir. Maksadı sadece konuyla ilgili delillerini zikretmektir."

 

Kölenin Namaz Kıldırması: Hz. Aişe'ye kölesi Zekvan'ın imamlık yaptığına dair rivayeti Ebu Davud Kitabu'l-mesahif’ta ve İbn Ebi Şeybe de kendi eserinde mevsûl olarak naklet-mişlerdir. Alimlerin çoğunluğuna göre kölenin imamlık yapmasında herhangi bir sakınca yoktur, imamlığı sahihtir. İmam Malik bu görüşe katılmaz. O şöyle de­miştir: "Köle hürlere imamlık yapamaz. Ancak kölenin Kur'an bilgisi hürlerden daha iyi ise bu durumda imamlık yapmasında bir sakınca olmaz."

 

Namaz Kılarken Açık Olan Kur'an'dan Okumak: Zekvan'ın Hz. Aişe'ye mushaftan okuyarak namaz kıldırmasına dayanan ba­zı alimler namaz kılmakta olan bir kimsenin mushaftan okumasına cevaz ver­mişlerdir. Ancak kimi alimlere göre bu, amel-i kesîr (namaz fiilleri dışında olan ve namazı bozacak kadar çok olan hareketler) kapsamında değerlendirildiği için caiz değildir.

 

Gayri Meşru Olarak Doğan Bir Kimsenin İmamlık Yapması: Alimlerin çoğunluğuna göre gayri meşru olarak doğan bir kimsenin imamlık yapmasında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak İmam Malik'e göre böyle bir kimsenin namaz imamlığı için sürekli olarak tayin edilmesi mekruhtur. İmam Malik bu hükmü verirken şu gerekçeye dayanmıştır; İnsanlar böyle bir kişinin durumu hakkında İleri geri konuşup dedikodusunu yapabilirler ve onun yüzün­den günaha düşebilirler.

 

Ergenlik Çağına Yaklaşmış Mümeyyiz Küçüklerin Namaz Kıldırması: İmam Buharî'nin kullandığı bab başlığında ergenlik çağına girmemiş kü­çükler ifadesi mutlak olarak zikredilmiştir. Ancak bu ifadesinin zahirine bakılırsa ergenlik çağına yaklaşmış mümeyyiz küçüklerin kastedildiği anlaşılır. Bununla birlikte daha genel bir anlam taşıyor olması da mümkündür. Ancak temyiz çağına girmemiş küçüklerin namaz kıldıramayacağı ile ilgili rivayetler onların bu genel anlam kapsamına giremeyeceğini göstermektedir. Nitekim İmam Buharî Mekke'nin fethiyle ilgili rivayette Amr İbn Selime'nîn yedi yaşlarında iken kabile­sine namaz imamlığı yaptığını nakletmiştir. Ancak Ahmed İbn Hanbel'in söz konusu rivayette tevakkuf ettiğini söyleyen bazı bilginler onun niçin tevakkuf ettiği hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuşlardır: Amr İbn Selime'nin bu yaşta iken namaz kıldırdığına dair bilgi Resûlullah'a ulaşmamıştı, konuyla ilgili olarak Resûl-i Ekrem'in herhangi bir bilgisi yoktu.

 

Amr İbn Selime kendisinin yedi yaşlarında iken namaz kıldırdığını naklet­miştir ancak bu imamlığın farz namaz için mi yoksa nafile namaz için mi oldu­ğunu açıklamamıştır. Dolayısıyla Amr İbn Selime nafile namaz kıldırdığını ifade etmek istemiş olabilir.

 

Bu değerlendirmelere şu şekilde cevap verilmiştir:

 

Vahyin indiği dönemlerde yapılması meşru olmayan bir konuda sahabîler-den hiçbiri hakkında Resûlulîah (s.a.v.)'in takriri vaki olmamıştır.

 

İmam Buharî'nin Amr İbn Selime ile ilgili olarak naklettiği rivayetin bağla­mına baktığımızda onun farz namaz kıldırdığı anlaşılmaktadır. Çünkü bu riva­yette geçen "Şu namazı şu vakitte kılın, namazın vakti girdiğinde..." ifadesi söz konusu namazın farz namaz olduğunu göstermektedir. Ayrıca Ebû Davud'un naklettiği rivayete göre Amr İbn Selime şöyle demiştir: "Kendi kabilemin yanında bulunduğum bütün vakitlerde imam ben oldum." Bu rivayet ise hem farz hem de nafile namazları kapsamına alır.

 

Hasan-ı Basrî, İmam Şafiî ve İshak İbn Rahüye ergen olmayan küçüğün imamlık yapabileceği görüşündedir. Buna karşılık İmam Malik ve Süfyan-ı Sevrî küçüğün namaz kıldırmasını mekruh görürler. Ebû Hanife ve Ahmed ibn Hanbel'den konuyla ilgili olarak iki farklı görüş nakledilmiştir. Ancak onlardan nakledilen meşhur görüşe göre küçük, nafile namaz kıldırabîlir ama farz namaz kıldıramaz.

 

Hadiste geçen başı kuru üzüm tanesi gibi ifadesi hakkında şu değerlendir­meler yapılmıştır:

 

-Yapılan benzetme Habeşîler'in genelde küçük başlı insanlar olmalarıyla il­gilidir.

-Yapılan benzetme onların siyahî olmalarıyla ilgilidir.

-Yapılan benzetme onların kısa ve kıvırcık saçlı olmalarıyla ilgilidir.